Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un “Korunacak” diyerek kamuoyuna duyurduğu tarihi alan, aradan geçen sürede kaderine terk edildi. Alandaki çevre kirliliği ve duyarsızlık büyük tepki çekti.
Tarih ve Doğa İç İçe, Ama Sahipsiz
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yer alan tarihi ve kültürel varlıklar, yıllardır koruma ve restorasyon sözleriyle gündeme geliyor. Bunlardan biri de geçtiğimiz yıl Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından “mutlaka korunacak, değerlendirilecek” denilerek dikkat çekmişti. Ancak aradan geçen süre zarfında alanda herhangi bir somut adım atılmadı.
Söz konusu alan, tarihi yapıları, doğal dokusuyla hem kültürel miras hem de turizm potansiyeli taşıyan önemli bir yerleşim bölgesi. Ancak bugünlerde ne tarihi dokusuyla ne de estetik görünümüyle gündeme geliyor. Aksine, çöplerle dolu ve bakımsız bir halde kamuoyunun tepkisini çekiyor.
Yerel Halk ve Çevrecilerden Tepki Var
Bölge halkı, tarihi alanın kaderine terk edilmesinden dolayı oldukça tepkili. Çevre duyarlılığı olan sivil toplum kuruluşları ve çevreciler ise söz konusu alana sahip çıkılması için sosyal medya üzerinden çağrılarda bulunuyor. Özellikle şu noktalara dikkat çekiliyor:
- Bakanlık tarafından verilen sözlerin yerine getirilmemesi,
- Alanın temizlenmemesi ve denetlenmemesi,
- Tarihi yapıların zarar görmesi ve restorasyona ihtiyaç duyması,
- Bölgeye gelen turistlerin yaşadığı hayal kırıklığı.
Yerel halk, alanın kısa sürede çöplüğe dönüştüğünü belirterek, acil müdahale talebinde bulunuyor.
“Korunacak” Denilmişti Ama…
Bakan Mehmet Nuri Ersoy, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamalarda alanın tarihi önemine vurgu yaparak “Önceliğimiz koruma ve yaşatma” ifadesini kullanmıştı. Ancak bu açıklamadan sonra bölgede yapılan tek somut adımın birkaç tabela yerleştirilmesi olduğu belirtiliyor.
Yapılan incelemelerde, bölgedeki bazı tarihi taş yapılar ve mezar kalıntılarının tahribata uğradığı, çevredeki atıkların ise aylarca toplanmadığı tespit edildi.
Uzmanlar Uyarıyor: Geri Dönülmez Hasarlar Oluşabilir
Kültürel miras uzmanları ve arkeologlar, alandaki durumun devam etmesi hâlinde tarihi yapıların kalıcı olarak zarar görebileceği uyarısında bulunuyor. Yapılan değerlendirmelerde, bölgedeki eserlerin çoğunun yüzeysel erozyona ve insan kaynaklı tahribata açık olduğuna dikkat çekiliyor.
Bazı uzmanlar, alana koruma bandı çekilerek girişlerin kısıtlanmasını, ayrıca bölgenin “sit alanı” olarak resmi statüye kavuşturulmasını öneriyor.
Medyada Yer Alması Farkındalığı Artırdı
Söz konusu alanın son durumu, yerel medya ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Vatandaşların çektiği görüntüler ve paylaştığı mesajlar sonrası bölgeye yeniden kamuoyu ilgisi oluştu. Ancak henüz Bakanlık cephesinden yeni bir açıklama yapılmadı.
Kimi sosyal medya kullanıcıları şu yorumlarda bulundu:
- “Verilen sözler unutuldu mu?”
- “Bu tarih hepimizin, sahip çıkalım.”
- “Koruma dediler, çöplüğe döndü.”
Beklenti: Gecikmeden Müdahale Edilsin
Vatandaşlar ve yerel yönetimler, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kurumların harekete geçmesini istiyor. Alanın temizlenmesi, restorasyon çalışmaları başlatılması ve güvenlik önlemlerinin artırılması çağrıları öne çıkıyor.
Uzmanlar, bu tür tarihi bölgelerin yalnızca gelecek kuşaklara miras değil, aynı zamanda sürdürülebilir turizmin temel taşları olduğunu belirtiyor. Korumaya alınmayan her bir yapı, zamanla unutulmuşluğa ve yok oluşa mahkûm kalıyor. Bu nedenle, verilen sözlerin yalnızca belgelerde değil, sahada da karşılık bulması gerektiği vurgulanıyor.
