Çocuklarda Görünmeyen Tehdit: Dissosiyasyon

Çocukluk dönemi, hem fiziksel hem de psikolojik gelişim açısından kritik bir evreyi temsil eder. Ancak bazı durumlar, bu gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir ve çoğu zaman görünmeyen tehditler, çocukların mental sağlığını tehdit edebilir. Son yıllarda uzmanlar, çocuklar arasında giderek daha fazla rastlanan bir psikolojik durumu gündeme getiriyor: Dissosiyasyon. Bu durum, çocukların yaşadıkları travmalar, stresler ve ağır duygusal yükler nedeniyle kişiliklerinin parçalanması veya gerçeklikten kopması olarak tanımlanabilir.

Dissosiyasyon, bir çocuğun kendisini ya da çevresini gerçek dışı bir şekilde deneyimlemesi, zaman, mekan ya da kimlik duygularında bir kayıp yaşaması durumudur. Çocuklar bu durumu, genellikle çevrelerine ve ailelerine fark ettirmeden yaşarlar. Bu nedenle, dissosiyasyon çoğu zaman geç fark edilir. Çocuklar yaşadıkları duygusal stres ve travmalarla başa çıkabilmek için bazen kendilerini bir şekilde gerçeklikten ayırarak duygusal acıdan korunmaya çalışırlar.

Bu durumu yaşayan bir çocuk, zaman zaman boşlukta hissetme, dünyadan kopuk olma, kendini dışarıdan izliyormuş gibi hissetme ya da anlık hafıza kayıpları yaşayabilir. Bazı çocuklar dissosiyasyon sırasında geçmişte yaşadıkları zorlayıcı anılara yönelir veya çeşitli fantezilerde kaybolur. Bu tür davranışlar, genellikle birer savunma mekanizması olarak ortaya çıkar ve çoğu zaman anne babalar ya da öğretmenler tarafından basit bir hayal kurma veya dikkat eksikliği olarak yanlış anlaşılabilir.

Dissosiyasyonun temel nedenlerinden biri, travmatik deneyimlerdir. Çocuklar, aile içindeki şiddet, ayrılık, kayıplar veya okulda yaşanan zorbalık gibi stresli olaylar karşısında bu tür bir savunma mekanizması geliştirebilirler. Bunun dışında, fazla baskı altında olan veya aşırı mükemmeliyetçilik eğilimleri gösteren çocuklar da dissosiyasyon geliştirebilirler.

Dissosiyasyon, erken yaşta fark edilmezse, ergenlik dönemi ve yetişkinlikte daha karmaşık psikolojik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin ve eğitimcilerin çocukların davranışlarını dikkatle gözlemeleri ve herhangi bir anormallik fark ettiklerinde profesyonel destek almaları son derece önemlidir. Uzmanlar, dissosiyasyonun tedavi edilebilen bir durum olduğunu belirtiyor ve çocukların psikoterapi yoluyla duygusal travmalarını iyileştirebileceğini vurguluyor.

Sonuç olarak, dissosiyasyon çocuklarda görülen fakat çoğu zaman göz ardı edilen bir tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Ailelerin ve eğitimcilerin bu konuda bilinçli olması, çocukların mental sağlığını korumak için kritik bir adım olacaktır.