Türkiye, sezaryenle doğum oranlarında Avrupa ülkeleri arasında ilk sıraya yerleşti. Sağlık otoriteleri ve uzmanlar, doğal doğumun teşvik edilmesi gerektiğini vurgularken, sezaryen oranlarındaki artışın nedenleri ve olası sağlık riskleri de tartışılıyor.
Türkiye, Sezaryenle Doğumda Avrupa Lideri Oldu
Son yayımlanan istatistiklere göre Türkiye’de sezaryenle doğum oranı %57’ye ulaşarak Avrupa ülkeleri arasında ilk sıraya yerleşti. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği ideal sezaryen oranı %10-15 arasında iken, Türkiye’deki oran bu sınırların oldukça üzerinde seyrediyor.
Bu durum, hem halk sağlığı politikaları hem de doğum şekilleri konusundaki tercihlerin yeniden değerlendirilmesini gündeme getirdi.
Hangi Faktörler Bu Artışı Tetikliyor?
Uzmanlar, Türkiye’deki sezaryen oranlarının bu denli yüksek olmasında birden fazla faktörün etkili olduğunu belirtiyor. Bu faktörler arasında:
- Anne adaylarının doğum korkusu nedeniyle sezaryeni tercih etmesi
- Özel hastanelerde planlı doğumun kolaylaştırılması
- Hekimlerin yasal sorumluluktan kaçınma eğilimi
- Doğum sürecinde yeterli eğitim ve danışmanlık eksikliği
- Sosyal medya ve çevresel etkilerle doğan bilinçsiz yönlendirmeler
özellikle dikkat çeken başlıklar arasında yer alıyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Gereksiz Sezaryen Risk Oluşturuyor
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları, tıbbi zorunluluk olmadığı halde gerçekleştirilen sezaryenlerin hem anne hem de bebek sağlığı açısından bazı riskler doğurduğunu vurguluyor.
Bu riskler arasında:
- Doğum sonrası iyileşme sürecinin uzaması
- Enfeksiyon ve kanama riski
- Anne sütüyle beslenmede gecikme
- Gelecekteki gebeliklerde komplikasyon ihtimalinin artması
gibi olumsuzluklar yer alıyor. Bu nedenle sezaryenin yalnızca tıbbi gereklilik durumlarında tercih edilmesi öneriliyor.
Doğal Doğum İçin Eğitim ve Destek Şart
Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen farkındalık kampanyalarında doğal doğumun teşvik edilmesi hedefleniyor. Doğuma hazırlık kursları, ebelerin rolünün artırılması ve doğum koçluğu sistemlerinin geliştirilmesi bu süreçteki önemli adımlar arasında bulunuyor.
Anne adaylarının doğum öncesi dönemde bilgilendirilmesi, doğum sürecine psikolojik olarak hazırlanması ve doğru rehberlik alması, doğal doğuma yönelimi artırabilecek unsurlar olarak görülüyor.
Uluslararası Karşılaştırmalar Ne Diyor?
Avrupa ülkelerinde sezaryenle doğum oranları genellikle %20-30 bandında seyrediyor. Örneğin:
- Hollanda’da oran %15 civarında
- Almanya’da %28
- Fransa’da %21
- İtalya’da ise %33
Türkiye’nin bu oranlarla kıyaslandığında oldukça yüksek bir seviyede olması, uluslararası sağlık platformlarında da dikkat çeken bir durum olarak değerlendiriliyor.
Toplumun Doğum Algısında Dönüşüm Gerekli
Sosyologlar ve sağlık iletişimi uzmanları, Türkiye’de doğum şekillerine ilişkin algının da yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle sezaryenin “konforlu” ya da “güvenli” bir yöntem olarak görülmesi, doğal doğumun ise travmatik bir deneyim gibi algılanması, bu oranın artmasında kültürel bir faktör olarak öne çıkıyor.
Sağlık otoriteleri, sezaryen doğumun yalnızca tıbbi zorunluluk durumlarında uygulanması gerektiğini hatırlatarak, uzun vadede anne ve bebek sağlığı için doğal doğumun desteklenmesinin önemine dikkat çekiyor. Eğitim, bilinçlendirme ve sistematik sağlık politikaları ile Türkiye’nin bu alanda dengeli bir seviyeye ulaşması hedefleniyor.